10 Haziran 2009 Çarşamba

Türk Futbolcular Ve Avrupa Hayalleri


80'li yıllarda parlayan Türk futbolcular genelde 3 büyüklere gitmek isterlerdi..90'lı yıllarda bu istek devam etse bile bazı Avrupa hayali olanlar vardı..Son dönemlerde ise futbolcuların öncelikli hayali Avrupa olmaya başladı..Bu hayal futbolcuları doğru yerlere mi götürür,yanlış yollara mı saptırır bunu iyice tartmaları lazım..

Öncelikle başarılı örneklerden başlayalım ilk akla gelen yakın zamanda futbolu bırakmış Tugay Kerimoğlu ki bana göre Türk futbolunu yurt dışında en iyi temsil eden insandır..Tugay 12 sene Galatasaray forması giydikten sonra 29 yaşındayken kendisine futbolu bıraktırmaya çalışan bazı spor yazarlarından ve sürekli kendisini eleştiren taraftarlardan bıkıp Glasgow Rangers'a gitmekle belki de hayatının en doğru kararını vermiştir..99/00 sezonunun devre arasında gittiği Glasgow Rangers'da yarım sezon oynadıktan sonra İngiltere'nin Blackburn Rovers takımına transfer olduğunda kimse onun 39 yaşında kadar burada oynayacağını tahmin etmiyordu büyük ihtimalle..Evet Tugay tam 8 sezon İngiltere Ligi'nde bir istikrar abidesi gibi oynadı tam 260 maça çıktı ve futbolu burada Hasan Şaş gibi bırakmak yerine orada alkışlarla bıraktı..


İkinci güzel örnek ise Nihat Kahveci..97/02 arasında 5 sezon Beşiktaş'ta oynayan futbolcu 2002 sezonunda İspanya Liginde hiç parlak olmayan bir takım olan Real Sociedad'a gitti..Burada forvetteki partneri Darko Kovacevic ile birlikte takımı sırtlayan Nihat takımı son hafta şampiyonluğu kaybetse de kendisi gol krallığında Ronaldo'nun ardından 2.olsa da çok büyük bir yıldız olduğunu kanıtlamıştır İspanya'ya..Sociedad formasıyla 115 maçta 53 gol atan Nihat 2006 senesinde ligin daha kalbur üstü takımlarından Villarreal'e transfer olmuştur..Burada sakatlıklar Nihat'ın yakasını bırakmamasına rağmen 2007/2008 sezonunda takımı adına 17 gol atarak takımının en golcü oyuncusu olmuştur..Villarreal'de 43 maça çıkıp 23 gol atan Nihat bu sezon gol atamamıştır..Sezon sonunda transfer listesine konan Nihat 29 yaşında ve bence 1-2 sezon daha avrupa liglerinde görebiliriz onu..



Üçüncü örnek yine Ada'dan Fenerli olmasına rağmen sevdiğim adamlardan Tuncay Şanlı..Giderken ona Fenerbahçe'yi bırakıp daha kötüsüne gittin diyenlere karşı Tuncay'ın bu tercihini hep savunmuştum..Gitmesi lazımdı artık Türkiye Ligi ona büyük gelmeye başlamıştı..Gitti..Doğru olanı yaptığını şimdi herkes anlamıştır umarım..Takımı küme düşmesine rağmen Tuncay sıçramasını bu sezon yapacak..Kulağımıza gelen haberlere göre isteyen takımlar Fulham,Tottenham,Liverpool,Chelsea..Hangisi olursa olsun Tuncay level atlayacak..27 yaşında Tuncay..Daha önünde en az 6-7 sezon var Ada futbol piyasasına girmekle en doğrusunu yaptı artık sıra meyvelerini toplamakta..

Biraz da gideceği takımı,gideceği zamanı seçemeyip dönmek zorunda kalanlara örnek verelim..



Aklıma ilk gelen isim Çubuklu Tosun lakabıyla bildiğimiz Emre Belözoğlu..Galatasaray'da Hagi tarafından yetiştirilmese hala üst düzeyde oynayabilir miydi hiç bir fikrim yok..Galatasaray'ı satıp İnter'e imza attığında hayatının hatasını yaptığını bilmiyordu bence..İnter bir genç futbolcu için gayet zor bir klüp bir de burda tutunamadıktan sonra gidip Newcastle ile anlaşıyorsan sen zaten geri dönmeyi kafaya koymuşsun demektir..Kişisel görüşüm eğer Emre o sezon İnter'e değil Milan'a imza atsaydı şu an Ambrosini'nin yerinde o olurdu büyük ihtimalle..Yanlış yaptı ve Fener'e gelerek daha büyük yanlış yaptı..Dünyanın en antipatik 3 takımında oynayarak akıllarda yer edindi alkışlıyoruz kendisini..



İkinci isim ise Emre'ye uyup İnter'e giden Okan Buruk..İnter'de tutunamayan Okan Beşiktaş'a gitmiş orda da yapamayınca kürkçü dükkanına Galatasaray'a geri dönmüştür..Sezon itibariyle İBB forması giymektedir..Eğer Okan giderken İnter değil de daha orta sıra takımlarından birine gitseydi bence en az 6-7 sezon oynardı Avrupa'da ama çok yanlış tercihler yaptı..



Üçüncü isim Kral Hakan Şükür..92/93 sezonunda Galatasaray'a gelen Kral 95/96'da kısa bir Torino macerası yaşadıktan sonra(5 maç 1 gol) aynı sezonun yarısında Galatasaray'a geri döndü..UEFA zaferinden sonra o da Okan ve Emre gibi yanlış bir tercihle İnter'in yolunu tuttu..Bundan sonraki Parma ve Blackburn tercihleri bana göre doğru olsa da Kral yurtdışında tutunamadı ve Galatasaray'a döndü..Ama Kral tutunabilseydi orda da Kral olurdu bundan eminim..

3 doğru 3 yanlış tercihi yazdık..Şimdi elimizdeki jenerasyondan Topal'ın,Arda'nın,Balta'nın,Semih'in Avrupa'ya gitmeleri muhtemel duruyor onlar için en iyi tercihler her zaman Avrupa'nın orta sıra takımlarıdır..Kimse kimseyi kandırmasın bu futbolcular içinde Arda'yı biraz dışarda tutuyorum hiç biri Avrupa devlerinde ilk 11 oynayamaz ama eğer gidip o ülkenin futbol pazarına girip kendilerini takımdan bağımsız gösterirlerse başarılı olurlar..Zaman konusuna gelirsek Dünya Kupasına kalmamız halinde hepsinin Dünya Kupası sonrası satılması hem onlar için Hem Galatasaray için faydalı olur yalnızca Semih Kaya biraz daha geç satılabilir..2-3 sezon Galatasaray tecrübesi ve Rijkaard gibi tecrübeli bir elden geçmesi lazım..

Kısacası bazı klüp başkanlarının düşündüğü gibi Avrupa'dan oyuncu almakla büyük takım olunmaz Avrupa'ya oyuncu verip onların yerini altyapıdan gelenlerle doldurarak büyük takım olunur..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder