5 Haziran 2009 Cuma

Wellcome Frank Rijkaard





Bloga yazmaya başlamak için teknik direktör transferini bekliyordum..Yeni teknik adamla yapılacak bir açılışın hem bloga,hem Galatasaray'a uğurlu geleceğini düşünüyorum..

Uzun süren bekleyişin sonunda Galatasaray'a yakışak bir teknik direktörle anlaştı Galatasaray..

Hollandanın efsane futbolcusu,Guardiola'nın muhteşem Barca'sının temellerini atan Frank Rijkaard Galatasarayda..

Sabah uyanır uyanmaz LA Lakers-Orlando Magic maçının skoruna bakmak için girdiğim Ntvspor.net'te gördüm Rijkaard'ı..İlk başta inanamadım,rüyadayım gibi geldi..Bunun sebebi ise Galatasaray'ın ismi geçenler arasında oynattığı futbol takıma en çok yakışacak adamı getirmesiydi..Sonunda bıktığımız ve artık başarı sağlamayacağı belli olan Alman ekolünden(Bernd Schuster,Cristoph Daum),Türkiye'de hiç iyi izlenim bırakmayan İspanyollardan(Juande Ramos),ve takımı kaldıramayacak Türklerden(Ersun Yanal) çok daha iyi bir tercihtir Frank Rijkaard..Basında doğru düzgün adı çıkmamıştır bile sadece 1-2 kere Fenerbahçe ile adı anışmıştı..Basında adı çıkanlar arasında Co Adriaanse,Mircea Lucescu,Paul Le Guen,Gerard Houllier ve Fatih Terim gibi isimleri istiyordum ancak Frank Rijkaard hepsinden öndedir şu an gözümde,sebeplerine gelirsek:

-Artık taraftar Hollanda ekolü istiyordu yani atak futbol,4-3-3,total futbol..Bu işi yapabilecek 2 isim var adaylar arasında Co Adriaanse ve Frank..İkisi arasında taktik bilgisi,teknik adamlık yeteneği olarak çok fark görmüyorum..Fakat Rijkaard La Liga ve Barca tecrübesiyle,ayrıca futbolculuk dönemindeki başarılarıyla 1-2 adım daha öne çıkıyor..Bu yüzden Co yu eleyebiliriz..

-Futboldan 1 senedir uzak Frank..Futboldan dediysem teknik adamlıktan bu süreyi kendini geliştirmeye harcadıysa Barca günlerinden daha iyi bir Rijkaard görebiliriz Galatasaray'da..Adaylar içindeki Gerard Houllier ise 2 senedir futboldan uzak ve bir süredir Fransa Futbol Fedarasyonunda çalışıyor..Houllier'in ayrıca kalp rahatsızlığı var ve bu rahatsızlığı yüzüden Türk medyasıyla çok karşı karşıya gelebilirdi..Futboldan uzak kalış zamanları ve Houllier'in rahatsızlığı yüzünden burdan da Houllier'i eleyebiliriz..

-Luce ile karşılaştırırsak oyun anlayışları çok farkediyor..Luce daha kapalı bir anlayışa sahipken,Rijkaard genel Hollandalı özelliği olarak atak futbolu benimsemiştir..Luce'nin daha önceki deneyimleri göz önüne alınırsa yine çok bilen spor yazarlarımız tarafından korkak damgası yemesi olasıdır..Ayrıca taraftar her ne kadar Luce'yi çok istiyor gibi gözükse de futbol anlayışından bir süre sonra sıkılacaktır..Bu yüzden burdan da Luce gidebilir..

-Rijkaard ile Paul Le Guen kıyaslanır mı bilmiyorum ama kıyaslanmaz heralde tartışmasız Le Guen gider..

-Kaldı Fatih Hoca ve Frank Rijkaard..Burda karizma olayına girmek istiyorum ama hangisi daha karizmatik bir teknik adam karar veremedim..Başarı olarak Barca'ya CL Kupası kazandırmak ile Galatasaray'a UEFA Kupası kazandırmak arasında çok fark göremiyorum ayrıca 2000 Avrupa Futbol Şampiyonasında yarı finalde elenen Hollanda'nın tenik direktörü Rijkaard ile 2008 Avrupa Futbol Şampiyonasında yarı finalde elenen Fatih Terim arasında yine seçim yapamadım..Fatih Hoca ve Rijkaard benim gözümde aynıdır fakat futbolculuk dönemi ve Fatih Hoca'nın 2 kez gelmesi,artık yeni bir heyecan istemem sebebiyle üzülerek Fatih Terim'i eliyorum..

Bu durumda elimizdeki en uygun adaydır Rijkaard..Hayırlı olsun..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder